19 Şubat 2013 Salı

Reklam Ajansında En Nefret Edilen Mesleğe Sahibim :(

Acaba bizim meslek kadar nefret edilen bir meslek var mıdır? Elbette ki vardır da ne bileyim, malum algıda seçicilik diye bir durum söz konusu.

O kadar sevecen, gülümseyen, pozitiflik saçan, enerjik bir kişiliğe sahibim ama ajansta herkes iş söz konusu olunca nefret ediyor benden. Bunun sebebi de onlara iş veriyor olmam ve verdiğim her işin ACİL olması. Hatta bu yüzden ben ömür boyu sevilmeyecekmişim, bunu bire bir kendi ağızlarından söylediler. Ne acı dimi???

Oysa gelen bana vuruyor, giden bana vuruyor. Müşteri iş veriyorsa, her dakika revizyon döndürüyorsa, son dakika baskıya iş istiyorsa benim suçum mu :'(

Hayır her şeyi geçtim, bir de hem müşteriden, hem de creative ekipten azar işittiğim ile, itilip kakıldığımla kalıyorum. Oysa ben de isterim, hiç revizyonun dönmediği, her işin direk onaylandığı, herkesin saat 18:00 dedi mi ajanstan çıktığı ve her günün happy hours olarak geçtiği bir ajansı.

Şu altı aylık stajyerlik sürecimde şunu anladım ki, bizim iş mazoşist işiymiş arkadaş. Eğer acı çekmeyi, stresle birlikle yaşamayı, itilip kakılmayı, bir de üstüne üstlük belli bir dönem ki bu dönem bayaaaaa uzun bir dönem, bedava çalışmayı göze alabiliyorsan, buyur gel cehennem seni bekliyor :)

İşin de garip yanı sanırım ben de o mazoşistlerden biriyim, çünkü İzmir gibi güzel bir şehri, ailemi, sevdiğim adamı, arkadaşlarımı bırakıp, bavulumu alıp, beş parasız, yurt köşelerinde sürünüp, bu işi yapmaya çalışıyorsam. Sanırım aklımdan zorum var ve aklı başında olan insan da zaten bu mesleği yapmaz.


                                                                Mazoşist Olan Ben...